AKP ve MHP’nin yaklaşık iki yıldır üzerinde çalıştığı “Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” önceki gün TBMM Başkanlığı’na sunulmuştu. Seçim barajının yüzde yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesinin istendiği teklifte bazı maddeler ise dikkat çekti.
Ünlü hukukçu Turgut Kazan, değişiklikte teklif edilen bazı maddelerin tuzak olduğunu ifade etti. Kazan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“İL VE İLÇE SEÇİM KURULLARI TAM BİR TUZAK”
Seçim yasası değişikliğiyle, adım adım 1946’daki açık oy / gizli sayım uygulamasına yaklaşıyoruz. O kadar ki, gerekçede hangi maddeyi niçin değiştirdiklerini söyleyemiyorlar. Maddeyi aynen tekrarlamakla yetiniyorlar.
Örneğin, il ve ilçe seçim kurulları değişikliği, tam bir tuzak. Birinci sınıfa ayrılmışlardan kurayla saptayacaklarmış. Fetöcüleri tasfiyeden sonra, 15 bine yakın atama yaptılar.
Çoğu AKP’li avukatlardı. Mesleklerindeki süre hesaba katıldı. Çoğu birinci sınıf sayıldı. Mülakatlarda yaşananlar, kapalı komisyonda nasıl belirleme yapılacağını gösteriyor.
“KORKU YARATIP PARTİLER ARASI DAYANIŞMAYI ÖNLEYEREK…”
Sandık kurullarına gelince, üye hakkı bulunan parti o kişinin olurunu almadan başka parti üyesini üye gösteremeyecek. Oluru yoksa o kişi zaten göreve gitmez, olur biter. Yazılı dilekçeyle korku yaratıp partiler arası dayanışmayı önleyerek diledikleri sonucu tutanağa bağlayacaklar
“BU YAPTIKLARINA SEÇİM DİYORLAR”
Hele muhtarlık seçimleriyle, inanılmaz bir ayıba adım atılıyor. Birinci gelen, seçilmiş sayılmıyor. Mazbata alabilmesi için, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu gösterir belge getirmesi isteniyor.
Bir ay içinde getiremezse sıra ikinciye, sonra üçüncüye geçiyor ve nihayet belgeye sahip aday bulunana kadar işlem sürdürülüyor. Böylece mazbata vermeden kayyım atamış oluyorlar. Ve bu yaptıklarına seçim diyorlar.