Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yayımladığı Haftalık Bülten’in her sayısında borsada kural dışı işlem yapanlara verilen cezalar yer alıyor. Bu yıl 73 yatırımcı radara yakalanırken hisse bazında da 462 defa tedbir uygulandı. Gelecek hafta açıklanacak Haftalık Bülten’de bu sayılara yenileri eklenecektir. Peki bu tedbirler işe yarıyor mu, caydırıcı mı?
Malum borsaya ilgi her geçen gün artıyor. Yatırımcı sayısı 10 milyona koşuyor. Bu sermaye piyasalarının derinleşmesi için hep beklenen bir durum. Ama manipülatörler için ise yeni yolunacak kazlar olarak da görülüyor olabilir.
PEKİ BU VURGUNLARI NASIL YAPIYORLAR?
Gelin önce borsada vurgunlar nasıl yapıldığına bir bakalım…
Genellikle sermayesi az ya da halka açıklık oranı düşük yani dolaşımda hisse senedi az olan hisseleri tercih eder manipülatörler. Çünkü bu tür hisselerde istedikleri gibi at koşturabilirler. Piyasadan önce sessizce hisseleri toplarlar. Belli bir büyüklüğe ulaştıklarında operasyonun düğmesine basarlar. Aldıkları şirket hisselerini yükseltmeye başlarlar. Bu sırada sosyal medyada, “çevresi geniş” arkadaşları vasıtasıyla “şu hisse buraya gidecek vs” diye pazarlamasına başlarlar. Hisse uçtuktan sonra ufak ufak, ürkütmeden yeni müşterilere ellerindeki hisseleri satmaya başlarlar. Geri kalanı da şarjör boşaltır gibi boşaltırlar ve hisse baş aşağı düşmeye başlar. Onlar karlarına son fiyata göre bakmaz, tüm bu operasyon sonunda ortalama alış-satış rakamlarına göre hesaplarını yaparlar. Onlar parayı indirirken iskambil oyunu papaz kaçtı gibi elinde hissesi kalan yatırımcı papazı bulur ve zararını çıkarmak için yıllarca bekler…
Bu sürece bazı zamanlar şirket patronları da katılır. Eee adı üstünde patron, istediği zaman raconu keser, oyunu bozabilir. Nasıl mı? Mesela manipülatörler hisseyi yükseltmeye çalışırken hisse satar. O zaman hisse koşu bandı gibi koşmaya çalışır ama yerinde sayar. Ya da bedelli sermaye artırımı kararı alır, manipülatör durup dururken cebinden para vermek istemeyebilir. Yani operasyon patron bilgisi dahilinde olursa sonuca ulaşmak ağrısız sızısız gerçekleşir.
Insider trading de bu işin başka bir tarafı. Bir şirket için önemli bir gelişme kamuoyuna açıklanmadan belli kişiler tarafından öğrenilir. Bu kişiler hisselere talebi artıracak haber öncesi hisseleri toplar. Haber gelince yatırımcılar “O çok iyi haber, şirket hisseleri olumlu etkilenir” diye hisseye koşar ama önceden alanlar yeni gelenlere ellerindeki malı boşaltır. Sonra da küçük yatırımcı başlar “Eee bu habere rağmen bu hisseler niye düştü” şikayetlerine.
SOSYAL MEDYA BİR OPERASYON MERKEZİ HALİNİ GELDİ
Son dönemde sosyal medya bir başka operasyon merkezi haline geldi. Her yer höstad kaynıyor. Herkes grafik çiziyor, yukarıdan aşağıya çizgiler, çanaklar, kulplar, 5-10x potansiyelller…Geçmişte Wall Street’te de oldu benzer durumlar. Reddit üzerinden organize olan gruplar beş para etmez bir şirket hissesini uçurdular. Sonrası hüsran tabi. SPK’nın kestiği sosyal medya höstadlarına cezaların içeriği genelde “alın bu hisse gidecek” diye yazıp ardından satış yapmaları. Normalde sosyal medyada al-tut-sat tavsiyesi yazmak ya da analiz paylaşmak yasak. O yüzden görürsün YTD eklemelerini. Yani “yatırım tavsiyesi değildir” laflarını. Paylaşımlar alım veya satım iması içeriyorsa da 5 iş gün kuralı devreye girer. Yani bu paylaşım sonrasında aksi yönde hareket edilemez. Edilirse bunu paylaşma zorunluluğu var. İşte SPK’nın yakaladığı bu tiplere para cezası veriliyor. Sihirbaz Aref gibi manipülasyon yapanlara da işlem yapma cezası kesiliyor. Genelde bu cezalar 6 ay oluyor. Peki çare oluyor mu?
BORSADA VURGUNUN TADINI ALANI CEZA DURDURMUYOR
Borsada vurgunun tadını alan için bu cezalar işe yaramıyor. Aklıma rahmetli eski futbolcu Mecnur Çolak geldi. Futboldan sonra borsada top koşturmuştu. Kaç defa işlem yasağı aldığını hatırlamıyor. Ama borsada işlem yapmaktan son gününe kadar vazgeçmedi. Hatta işlem yaptığı ofis SPK’nın İstanbul’daki ofisinin alt katındaydı düşünün.
Birine işlem yasağı getirildikten sonra hisse senedi alım-satımına aracılık eden kurumlar, çalışanları da bu kişilere işlem yaptırmama konusunda sorumlu. Ama öyle kişi ya da kurum nerdeee? Biri yapmazsa biri yapar. Zaten hacim yapacaklar diye birbirlerinin elinden müşteri kapma yarışındalar.
Uzun lafın kısası SPK’nın verdiği cezalar bir işe yaramaz. Huylu huyundan vazgeçmez. Kendi adına işlem yapamayanlar tanıdık, akraba, çalışan adına açılan hesaplardan işlemlere devam ediyor. Belki cezalarda çok ama çok yüksek para cezaları kesilirse bir işe yarayabilir. Eee ne de olsa tüm bunlar para için yapılmıyor mu? Canımı al para mı alma diyebilecek bu tipler için en güzeli parasını almak. Yoksa kesilen cezalar, yapılan vurgunun yanında çerez parası kalıyor…
patronlardunyasi.com